Sandığın iradesine kumpas kuranlar

Belediyeler artık sadece hizmet binası değil…

Son yıllarda Türkiye’de belediye binaları, artık sadece kamu hizmetinin değil, kirli planların, entrikaların ve iç operasyonların da mekânı haline geldi. Halkın sandıkta tecelli ettirdiği irade, ya sabaha karşı düzenlenen baskınlarla ya da içeriden içeriden kurulan kumpaslarla boğuluyor.

Esenyurt ve Şişli’de sahnelenen senaryo

Geçtiğimiz aylarda yaşananlar ortada: Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer sabahın köründe evinden alınarak gözaltına alındı; ardından belediyeye kayyum atandı. Benzer bir senaryo Şişli’de sahnelendi: Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’a gece yarısı operasyon düzenlendi, Şişli Belediyesi’ne de kayyum yolu açıldı ve atandı. Ve diğer belediyelere de aynı kumpaslar… Şimdi bu filmin bir başka versiyonu Eyüpsultan’da sahneleniyor.

Eyüpsultan’da içeriden kuşatma iddiası

İddialara göre Eyüpsultan Belediye Başkanı Dr. Mithat Bülent Özer, belediye içinde kendi kadrosu gibi görünen bir grup tarafından adeta kuşatma altında. Eyüpsultan Sokakaklarında, kahvehanelerde konuşulanlara bakılırsa Başkan günlerdir belediyeye gitmiyormuş, çalışanlar verilen işleri bilerek aksatıyormuş, maaş ödeyememe krizi başlamış. Bu tablonun tesadüf olmadığını anlamak için yakın geçmişte Bilecik’te yaşananlara bakmak yeterli.

İstanbul grubu ve Sema İnci iddiaları

Hepinizin hatırlayacağı gibi 2022’de Bilecik Belediyesi’nde de bir ‘iç operasyon’ iddiası vardı. O dönem CHP’li Bilecik eski milletvekili ve eski belediye başkanı Mehmet Seven, “İstanbul grubu” diye bilinen bir ekibin başında yer alan bazı isimlerin rüşvet çarkı kurduğunu, başkan Semih Şahin’i devirmek için personeli organize ettiğini öne sürmüştü. Söz konusu grupta adı geçenlerden biri de Eyüpsultan’daki iddiaların merkezindeki Kültür Müdürü Sema İnci’ydi. Bilecik’te belediye iştiraklerinin başına geçen isimler, sahte raporlar, danışman atamaları, müteahhitlerden koparıldığı iddia edilen rüşvet dosyaları… Hepsi arşivlerde duruyor.

Eyup Sultan Belediyesi Kumpas

Kara düzen kopyalanıyor

Gelin görün ki bu ‘model’, İstanbul’un başka ilçelerinde de kopyalanıyor. Şişli’de yaşananlar, Sarıyer’de eski başkan Şükrü Genç’e yönelik kumpas iddiaları (Genç şu an cezaevinde), Birçok CHP’li belediyelerde zaman zaman ortaya atılan söylentiler… Hepsi belediyelerde aynı kara düzenin işlediğine dair yeni örneklerdir.

Koltuğu içeriden devralmak

İddiaya göre bugün Eyüpsultan’da konuşulan senaryo şu: Başkan Yardımcısı ve Meclis Üyesi Özgür Nemutlu, etrafında örgütlenen Teknik Başkan Yardımcısı Hasan Karabulut, Destek Hizmet Müdürü İnan Balah, Kültür Müdürü Sema İnci ve Zabıta Müdürü Şeref Aytaç gibi isimlerle birlikte Başkan Özer’i görevden uzaklaştırmak için içeriden raporlar hazırlandığı söylentileri belediyeyi kilitliyor. Bu iddialara göre plan tutarsa, başkan vekilliği koltuğu meclis içinden Nemutlu’ya teslim edilecek. Yani perde arkası belli, oyuncular belli, senaryo Bilecik’ten ithal!

Sandığın manası kalır mı?

Ama asıl mesele şu: Halkın oylarıyla seçilen başkanların sabaha karşı gözaltına alındığı, ya da içeriden ‘bürokrasi çetesi’ marifetiyle tuzağa düşürüldüğü bir düzende sandığın manası kalır mı? Belediye çalışanlarını siyasi hesaplara alet etmek, kamu hizmetini aksatmak, çalışanların maaşını bile zamanında ödemeyip suçu seçilmiş başkana yüklemek… Bu rezilliğin bedelini kim ödeyecek?

Hesap günü gelir

Bugün Eyüpsultan’da dönen film sadece Eyüpsultan’ın meselesi değildir. Bu, Türkiye’de seçilmiş iradeye nasıl kumpas kurulduğunun resmidir. Bu yöntem, başkaları için ders, halk için uyarıdır. Sokaklar, belediye koridorları, meclis salonları halkın gözünden kaçmaz. Sandığı ve halkın iradesini hiçe sayan her planın, günü geldiğinde hesap günü de olur.


Unutmayın: İhanetle kazanılan koltukların ömrü, halkın sabrından uzun olmaz!