Binlerce Türk vatandaşı için Avrupa hayali, son dönemde yaşanan vize sıkıntılarıyla adeta bir kabusa dönüştü. Almanya başta olmak üzere birçok Avrupa Birliği ülkesi, kapılarını adeta aralık bırakmaktan vazgeçti; Schengen vizesi başvuruları artık neredeyse durma noktasında. Randevu sistemlerindeki kargaşa ve akıl almaz dolandırıcılık iddiaları ise umutla bekleyenlerin yüreğini daha da burkuyor.
Bir zamanlar serbest dolaşımın sembolü olan Schengen bölgesi, kaçak göçle mücadele adı altında sıkı sınır kontrollerine sahne oluyor. Almanya'nın başlattığı bu dalga, Danimarka'dan Hollanda'ya, İsveç'ten Fransa'ya kadar birçok ülkeye yayıldı. Ancak bu kısıtlamaların en derin yarayı açtığı kesim, kuşkusuz Avrupa'ya gitmek isteyen Türk vatandaşları oldu.
Umutların Askıya Alındığı Randevular
Sözcü gazetesinin aktardığı bilgilere göre, Almanya'da vize randevu süreleri bir yılı aşmış durumda. Avrupa'ya giden kaçak göçmenlerin önemli bir kısmının Türk vatandaşı olduğu iddiası ve artan başvuru yükü, bu yavaşlamanın ardındaki nedenler arasında gösteriliyor. Resmi bir açıklama olmasa da, diğer AB ülkelerinin de benzer bir tutum sergilediği, bireysel başvuruların neredeyse hiç onaylanmadığı konuşuluyor.
"Kara Borsa"da Tükenen Umutlar
Vize çilesinin bir başka acı yüzü ise randevu sistemlerinde yaşanan skandallar. Ali Gülen'in haberine göre, bireysel başvuru yapmak isteyen vatandaşlar aylarca randevu bulamazken, organize grupların sistem üzerinden toplu randevu alıp bunları fahiş fiyatlara sattığı iddiaları, vize arayışındaki vatandaşların çaresizliğini artırdı. Bu iddiaların ardından büyükelçilikler ve konsolosluklar inceleme başlatırken, vize işlemleri neredeyse tamamen durdu.
İltica Başvuruları Güveni Saratı
AB ülkelerinin vize konusunda bu kadar isteksiz davranmasının bir diğer nedeni de, vize alarak Avrupa'ya giden birçok kişinin iltica başvurusunda bulunması. Özellikle Almanya ve İtalya'da sıkça karşılaşılan bu durum, vize başvurularına çok daha katı kriterler getirilmesine yol açtı.
Şu an itibarıyla turistik, ticari fark etmeksizin yapılan vize başvurularının büyük bir kısmı ya doğrudan reddediliyor ya da sadece çok sınırlı sayıda kişiye olumlu yanıt veriliyor. Avrupa Birliği'nden veya ilgili ülkelerden konuya ilişkin resmi bir açıklama gelmemesi ise, hem belirsizliği hem de vize bekleyenlerin endişesini artırıyor. Gözler, bu zorlu sürecin ne zaman ve nasıl aşılacağına çevrilmiş durumda.