Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, "Turpun Büyüğü" başlıklı basın toplantısında bir bilirkişinin adını açıklaması nedeniyle "yargı görevini yapan bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs" ve "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçlamalarıyla yargılandığı davanın ilk duruşması, İmamoğlu ve avukatlarının katılımı olmadan 17 dakika sürdü. Mahkeme, bir sonraki duruşmanın güvenlik ve fiziki yetersizlik gerekçesiyle Silivri'deki Marmara Cezaevi yerleşkesine alınmasına karar verdi.
Davanın ilk duruşması bugün İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmesi beklenirken, duruşma Silivri'deki Marmara Cezaevi yerleşkesindeki 2 no'lu duruşma salonunda, yaklaşık bir saat gecikmeli başladı. İmamoğlu ve avukatları, "duruşma yerinin hem mekan hem de zaman itibariyle hukuka aykırı olarak belirlendiği" gerekçesiyle duruşmaya katılmadı.
İddianamenin okunmasının ardından söz alan savcı, bundan sonraki duruşmaların İstanbul Adliyesi’ndeki salonun fiziki yetersizliği ve güvenlik nedeniyle Silivri’de yapılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, ara kararını açıklayarak savcının talebine uydu. Buna göre, bir sonraki duruşma 26 Eylül Perşembe günü saat 10.00’da Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki 2 no’lu duruşma salonunda yapılacak. Mahkeme ayrıca, İmamoğlu’nun bir sonraki duruşma yerinde hazır edilmesi için bulunduğu ceza ve infaz kurumuna müzekkere yazılmasına karar verdi.
Olayın geçmişi, İmamoğlu'nun 27 Ocak'ta Saraçhane’de düzenlediği "Turpun Büyüğü" isimli basın toplantısına dayanıyor. İmamoğlu, bu toplantıda bir bilirkişinin adını vererek Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenmiş ve "Sizin turp zannettikleriniz, bu milletin gönlünde zerre yer etmez. Sayın Cumhurbaşkanı; turpun büyüğü senin heybenden çıktı. Aslında işin çok kolay. Bu kadar heybe sırtında taşımana gerek yok. Bu kadar yük taşıyacağına, kendini sadece milletin sandıktaki vicdanına emanet ettiğin an rahatlayacaksın. Yastığa başınızı koyduğunuzda huzurla uyumak kadar güzeli yoktur'' ifadelerini kullanmıştı. Bu açıklamanın ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından resen soruşturma başlatılmıştı.