Ergenekon kumpası mağduru gazeteci-yazar Ergün Poyraz, sosyal medya hesabından gündeme bomba gibi düşen bir iddiada bulundu. Poyraz’ın paylaşımına göre, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu hakkında çarpıcı itiraflar ortaya çıktı.
Poyraz’ın iddiasına göre, Çerçioğlu’nun on yıllık sırdaşı ve pek çok kritik olayda yanında yer alan Durmuş Tuna, Söke Cumhuriyet Savcısı M. İ. A. satın aldıklarını itiraf etti. Tuna, savcının odasının kapısını kapattıktan sonra gece yarılarına kadar birlikte iddianame hazırladıklarını söyledi.
Kumpaslar Çerçioğlu’nun talimatıyla!
Durmuş Tuna’nın açıklamalarına göre, yürütülen kumpasların tamamı Özlem Çerçioğlu’nun talimatıyla hazırlanıyordu. Tuna, Çerçioğlu’nun “ipliğini pazara çıkardığını” belirterek, başkan hakkındaki FETÖ üyeliği, FETÖ’ye destek ve FETÖ mensuplarıyla yapılan gizli toplantılara dair belge ve bilgilerin, dönemin Aydın Başsavcısı E. Y. tarafından sümen altı edildiğini iddia etti.
Ayrıca, Çerçioğlu’na yöneltilen pek çok yolsuzluk dosyasının da yine bir başka savcı tarafından, kamuoyunda “FETÖ Borsası savcısı” olarak anılan … B. tarafından örtbas edildiği öne sürüldü.
Savcı ve hakimleri avucunun içine aldı
İddialara göre Özlem Çerçioğlu yalnızca savcıları değil, bazı hakimleri de etkisi altına almayı başardı. Bazı savcı çocuklarının belediyede “bankamatik memur” olarak istihdam edildiği de öne sürülen detaylar arasında yer aldı.
Çerçioğlu’nun şikayet ettirdiği kişiler ise iddialara göre jet hızıyla, haksız ve hukuksuz gerekçelerle cezalandırıldı. Buna karşın Çerçioğlu hakkında açılan 15 ayrı ceza davası ise yıllardır sonuçlandırılmadan sürüncemede bırakılıyor.
Ne hükümet ne bakanlık müdahale ediyor
Poyraz paylaşımında, Adalet Bakanlığı başta olmak üzere hükümetin de bu süreci sadece seyrettiğini ileri sürerek, “Ne hükümet ne de hükümetin Adalet Bakanı ‘Neler oluyor?’ diyemiyor. Tıpkı İçişleri Bakanlığının da seyrettiği gibi…” ifadelerini kullandı.
Tüm bu iddialar, kamuoyunda adalet sistemine yönelik tartışmaları yeniden alevlendirirken Ergün Poyraz, paylaşımını çarpıcı bir cümleyle bitirdi:
“Çünkü adalette tuz kokmuştu. Tuz…”